Bugünlerde herkesin evinde bir, iki veya üç televizyon bulunmaktadır. Zamanında bütün mahallenin karşısında toplandığı ekran, artık her oda’da vardır. Insanların karşısında günde 3-4 saat zaman geçirdiği bu teknoloji aracının sadece iyilikleri mi vardır ? Her ne kadar programların pozitif etkisi olsa da, insanın konsantrasyonu üzerine de kötü etkisi oluyor.
Televizyon programlarının aptallığı
Öncelikle, Türk ve Fransız televizyonların sunduğu programlarda insanı aptallaşmaya yönelten ünsürler var. « Reality Show » lar çok düşük dil seviyesi gösterirler ve insanlara akıl ve mantık alanında hiç bir şey katmazlar. Üstelik, kanallar büyük holdinglere ait oldukları için yapılan haberler ve programlar hiç bir zaman nötr olmazlar, insanların zihinlerini doğrultmaya calışırlar.
Yetişkinler bilgileri ayırt edebilirler ama cocuklar ve ergenler’in ayırt etme kabiliyetleri olmadığı için televizyonda gördükleri bilgileri gerçek sanıp onları içşelleştirebilirler.
Televizyonun insan üzerinde etkisi
İlk olarak televizyon iletişim sistemini etkiler. Ekran a kilitli olan kişi aynı yerde olan biten şeylerden haberdar olmaz. Ergenler için aileden uzaklaşmak için bir yol olarak görülebilir. Fakat, ailesinden kopan ve televizyona kilitli olan genç, normal iletişim sistemlerini unutup yeni iletişim sistemlerine bağlı olabilir.
Öte yandan, televizyon gerçekçiliği de etkiler. Genç çocuklar gerçek olmayan kişi veya yaratıkların var olduğunu sanıp, gerçeklilikten uzaklaşabilirler.
Televizyonun konsantrasyon üzerinde de büyük bir sorumluluğu vardır. TV ekranından yayılan ses, renk ve ışıklar çocuğun sinir sisteminin aşırı yorulmasına sebep olur, ayrıca bu uyaranlar epilpesi gibi rahatzıszılıkarı bile tetikleyebilir. Ayrıca, surekli kanal değiştirmek çocukların konsantransyonunu bozar : çocuk tam bir programa kenetlenince o kanalın değişmesi çocuğun birdahaki aktivitelere kenetlenmesini olumsuz anlamda etkiler.
Bebekler ve televizyon
Psikoloji profesorü Serge Tisseron’ a göre, televizyon 3 yaşından küçükler için yasak olmalı. Çocuğun çevre’si ile ilişkisi üçüncü yaşına kadar inşa halinde’dir. Üçüncü yaşına kadar çocuk 5 duyusunu geliştirmelidir : bakmak, duymak, dokunmak, koklamak, tatmak. Televizyon izlemek bu üç boyutlu etkinlikleri önlüyor. Üç yaşından küçük bir çocuk, ekran’da gördüğü şeyleri anlamaz. Anlam veremediği ışıklar ve sesler duyar. Televizyon kapandığında, sıkılır.
Üç yaşından itibaren çocuğa televizyon izletilebilir fakat kontrollü bir biçimde : çocuğu hiçbir zaman ekran’ın önünde yalnız bırakmamak lazım. Ekranda ki görüntüleri birlikte yorumlamak gerek ki televizyon yalnız yapilan bir aktivite değil, aile ile geçilen bir zaman olsun.
Çocuklar genellikle evde yalnız olduklarında ve uygun aktivite bulamadıklarında televizyonu tercih ederler. Cocuğunuzun yaşına ve ilgi alanına uygun oyunlar bulup onunla oynayablirseniz ve televizyon dışında birlikte eğlenebileceğiniz aktiviteler bulabilirseniz çocuğunuz televizyon izlemek yerine sizinle oynamayı tercih edecektir.
Unutmayın, televizyon canlı bir bombadır. Çocukları televizyondan mümkün olduğu kadar uzak tutmalı, gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilecek programları izlemelerine imkan vermemeliyiz. Bunu kendimiz için yapmasak bile, onların geleceği, toplumun geleceği için bir görev olarak görmeliyiz.
Burhan GÜVEN